ne iskoçya mı?

mal mıknatısıyım evet. kesinlikle öyleyim. bi tane doğru düzgün insan çıkmaz mı karşıma?? bir tane delikanlı tutmaz mı bu kızı kolundan, çekmez mi kendine, bakmaz mı gözünün içine "seviyorum" demez mi sürüklemez mi peşinden? yoooook
nerde sümsük nerde ezik nerde sülük gibi yapışan romantik tipler nerde hayvanlar gelsin benim yakama yapışsın. örneklendirmek gerekirse;
1. eski hayvanım bay aslanın bitmek bilmeyen "biz birbirimizin parçasıyız ayrılamayız kalübela dan beri birbirimize aitiz" şeklindeki varroşlukta sınır tanımayan mesajları günümün için sıçmaya devam ediyor.( dip not: kendisine evet sen benim bi parçamdın, apandistimdin, bi ara mutlu mesut takıldık, sonra sen patladın bende seni aldırdım! demiş olmama rağmen yüzsüzlükte sınır tanımıyor eleman)
2. yeni okulumun ilk günlerinde yaşadığım olay. bıyıklarından anladığım kadarıyla hiyerarşik düzende üstte yer alan "ceketli" bir arkadaş, arkadaşlarla oturduğumuz bankı tavaf etmeye başladı.herhangi bir şekilde rahatsız olmayan ben, arkadaşlarımın gerilmeleri üzerine sinirlenir tipe dik dik bakmaya başladım. ceketli geldi önümde durdu ve kükrercesine "SAAT GAÇÇÇ" dedi. medeniyetten ödün vermek istemeyen ben "13.47" diye cevap verdim. ve ceketli arkadaş gözlerini kısıp yüzüme doğru eğilip, karizmatik olduğunu düşündüğü bir ses tonuyla "bu dağğadan soora benimsin" dedi.
3. "ben ki arkandan yürüken rüzgarın esmesiyle kokunu ciğerlerine çekebilen herkesi kıskanıyorum"... bu nasıl bi laftır amına koym yaaa offf... bana hiç gelmiyo amaa!!!!!!!
yok anacım arası yok ya boş zamanlarında beni dövücek herifler ya da parfümümü koklayıp ağlycak bebeler çıkıyo karşıma. adelet değil bu yok olamaz.
benden bi bok olucağı yok. bunca senedir iki elimle bi siki doğrultamadım zaten.
ben teyzemin evine gidiyorum.
fetvayı vericem.
arasın bulsun bana zengin bi koca evlenmezsem bulduğu gibi allah ta belamı versin.
ilk bulduğu çocuğu terslemeseydim. şimdi evli, zengin ve ivane sert vari bi hatun olucaktım.
hey gidimin hey!! pilates senin, yoga benim fit kalıp süslenicektim.
ben yanlış zamanda doğmuşum zaten.
kadınların süslenip püslenip davetlere gidip, akabinde de evlenmekten başka bir sorumluluğu olmadığı, 1700 ler ingiliz sosyetesine aitim ben.

tabii mümkünce haşin bir iskoç erkeği beni atsın atına iskoçya ya kaçırsın, biraz kavganın bi iki kaçırılma vakasının ardından aşkımızdan emin olalım ve ben onun beyliğinin hanımı, kalesinin kadını olayım....
bi dakika ya erasmus la iskoçya ya gidebilirim değil mi?

boksun, boksunuz, boklar

eski sevgili dediğin misafirlikte üstüne sifonu çekmene rağmen gitmeyen bokmuş ben bunu öğrendim arkadaş...
tecrübeyle sabit...
ayrıca benim mutluluğum düzenli bir ilişkide değil akmayan burnumda imiş!!
evet bu iki durumu bağlayabilirim...
şimdi... ben geçtiğimiz üç günü salya sümük hasta bir şekilde yakamı bırakmayan, obsesif-kompulsif rahatsız olduğunu düşündürten, hatta beni "savcılığa mı gitsem? kuzenlere mi dövdürtsem?" sorularıyla boğuşmak zorunda bırakan bay aslanın tacizleriyle geçirim. çok acı bir tecrübeydi benim için.
çünkü bir yandan silinmekten tahriş olmuş burnumu acıtmadan silmeye çalışıyor, bir yandan da "biz birbirmizin hayatının aşkıyız bunu kabul etsen iyi olur, sen benim sol kaburgamsın, birlikte çok mutlu olucaz inan, dönücem!" şeklinde, son derece ürkütücü ve şizofrenik mesajlarla boğuşuyordum.
bir yandan da şuan ki beyaz atlı prensimin bana kanka muamelesi yapması, gösterip elletmemesi, sağ gösterip sol vurması, önce yazması akabinde bi ton kızdan bahsedip "lan kıskandırmaya mı çalışıyo? acaba beni arkadaş olarak mı görüyo?" paradoksu yaşatması, eski sevgili dramımı ve burnumun niagara şelalisi halini atlatmama pek de yardımcı olmadı açıkçası.
allah bütün erkekleri kahretsin mi? bence etsin.
hepsinin çükü kopsun mu? bence kopsun.
yakışıklıların hepsi benim olsun mu? bence olsun. ama paylaşmaya hazırım. hepsiyle uğraşamam.
"eski sevgilim" lafı da ne kadar saçma... hem eski hem "benim". gereksiz bi iyelik eki ekleme kali. gereksiz bi sahiplenme durumu. bitmişliği kabul edememe hali.
neyse. eski sevgililer. üstünüze sifon çekildiği zaman siktirip gitmeyi öğrenmelisiniz. yoksa musallat olduğunu insan sizin rezilliklerinizi herkese anlatmak suretiyle şanınızın amına koyar, haysiyetinizi siker atar, iki gıdım karizmanın varsa onu da itin götüne sokar.
kendimden biliyorum.
hadi eyvallah.

sistem seni yenicem

bu arada ben okuldan atıldım yahu...
benim için, üzücülüğünden ziyade önemsizliğiyle gündemde olan bu konu, bir aile faciasına dönüştü. nasıl mı???
benim biricik annem ve ablam okuldan atıldığımı kimseye söylemedi. ben yeni bir üniversiteye başladım ancak aile fertlerimden hiçbiri bu olaydan habedar değil.
başka bir üniversitenin, bambaşka bir bölümünde okuyan ben, okulumla alakalı sorular karşısında soğuk terler döküyor ve duruma basıl bir kılıf uydurabileceğim sorularıyla gecelerimi piç ediyorum.
yazık değil mi bana? günah değil mi bana?
ancak bu durumda yeterince ders çalışmayan hatta bay aslan için üniversite hayatımı piç ettiğim için kendimi değil, beyinsiz, bencil bi pezevenk olduğu için bay aslan ı değil, yalan söyleyip durumu karmaşıklaştırdıkları için biricik ailemi değil, her gencin yaptığı gibi sistemi suçluyorum!
vw boktan eğitim sistemimiz sayesinde, suçlamalarım yadırganmak ve eleştirilmek yerine haklı bulunup destekleniyor! yey!
ÖSYM, MEB, YÖK, rektörlük, öğrenci işleri ve benzeri gibi kurumların allah belasını versin, hepsinin üstünden bizon sürüleri geçsin, kafalarına gergedanlar pislesin...
ama intikam, soğuk yenildiğinde lezzetli aştır!
yeni üniversitemde, ikna kabiliyetim, karizmam, kitleleri peşimden sürükleme yeteneğim ve gaza getirme özelliklerimde her bok için isyan çıkartıcam, protestolar düzenliycem. devlet mallarına zarar verip, prof. larım kirli çamaşırlarını buku, şantaj yöntemiyle sınıf geçicem. yapmycam sanıyorsanız, çok yanılıyorsunuz!
sistem, seni yenicem!!!

payback is a bitch!!

merhaba... yıllar oldu birşeyler yazmayalı yahuu... ben bay aslandan ayrıldıktan...saha doğrusu bay aslan tarafından hunharca terk edildikten sonra çıldırdım da bi süre... facebook kapandı, twitter kapandı, bu blog unutuldu saçlar kesildi lösemili justin bieber gibi oldum makyaj tarzı değişti bi ara demet akalınla koy götüne modları akabinde ilhan şeşenle ellerimde çiçekler tripleri geldi geçti bu ayrılıkta.
ama ama ama.. tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanı!!!
mesaj attı bana pezevenk "seni hep sevdim, seviyorum, sevicem diye"...
cevap olarak " NOOLDU YARRAKLARA YAN MI BASTIN GODOOOOOŞ KİMSE SENİ ALMASI GENE BANA MI KALDI İBNETOOOOOR ARTIK GEÇTİ GÜZEELİİİİM SENİ TARLABAŞINDAKİ TRAVİSTİLER SİKSİN CÜCEEEEEEEEEEEEEEEEEEE"
yazmak istedim ama olgun kadın triplerimden ödün vermeyip "yolun açık olsun umarım mutlu olursun" gibi hiçte içimden gelmeyen şeyler söyledim.
şimdi beyim it gibi peşimde gezmekte. intikamımı alıyorum.
intikam kötü birşey değil arkadaşlar.
idimizde, içimde olan en temel içgüdülerden biri. ancak zamanla mahalle baskısı gibi bir saçmalığı üretmiş olan toplum, intikam duygusuna da bok atmış, onun şanını lekelemiştir.
ancak ben onun arkasındayım. eğer ki seni üzmüş birini untmak istiyorsan birini kafandan çıkartmak istiyorsan intikamını al. ağır yemeğin üstüne içtiğin sodadır intikam. herşeyi sindirir, hayatına devam edersin.
"ondan intikam almak sana yakışmaz" diyenlere tek bi lafım var... "GÖTÜM" kırmızı ruj ne kadar yakışıyosa bana (ki emin olun inanılmaz yakışıyo) intikamda bir o kadar yakışıyo. bay aslan kaçıcak delik ara derim ben.
çünkü cehennemde ki zebaniler söz konusu işkence olunca bana üstad derler.

seviyorum lan hayvanımı

neden erkeklerin hepsi ama hepsi mal olmak zorunda???? NEDEN!!! bay aslanla altı aydır uğraşıyorum. evet bende inanamıyorum ama yapıyorum. bütün hayvanlıklarına, saygısızlıklarına, kırıcılıklarına ve embesilliklerine katlanıyorum. peki ne için?? orospulukla suçlanmak içinmiş... bugün bi ağaca çarptım ve akabinde çarpan bölgeye bakmak için kafamı biraz arkaya, bir o kadar da aşağı eğdim. o kafa kopaydı da dönmeyeydi. bilemedim ben onu!!!! arkadaki erkeklere bakıyomuşum ben!! hatta arkadan gelen şahıs ( kod adı denyo olsun onun yüzünden ağzım kanalizasyondan beter oldu bugün) denyo ne zaman benim etrafımdan geçse ben sürekli dilim dışarda onu izliyomuşum!!!
bana bak bay aslan benim dilim dışarda izlediğim çok fazla insan olabilir, 300 spartalının 300'ü, jhonny depp, liev schrieber, vb. ama ben asla ama asla elde edebileceğim insanları izlemem. altı aydır katlandığım yaratık sensin, sürekli elimin altındasın, tapılası bi vücudun var seni bile izlemiyorum ben elalelimin denyosunu mu izliycem?
ama yok anlatamazsın kii..... bakıcam amına koym bundan sonra, madem tecavüz kaçınılmaz, zevk alıcam çatur çutur. nihoahaohoahoah yaşasın kötülük.
ama çok seviyoum yaaa
uzaktan görüyorum gülümsüyo, bi adım atıyo bi elinde yüzük, bi adım daha atıyo damatlık, bi adım daha atıyo elinde bi köpek, bi adım daha atıyo elinde bi sırtında bi çocuk.... ayyyyyyy ne kadar süper olur yaaa off.....
 fal baktırdım geçenlerde. falda bay aslan la üç sene içinde nişanlanacağım ve beş sene içinde evleneceğim gözüküyomuş!! ay inşallah inşallah!!!,
annem de tatile gidiyo, ablam zaten sürtmeye yer arıyo, gönderirim onu da bi yere atarım aslanımı eve offfff sonra yerim onun o dudaklarını!!! yerim yerim!!!!
bu arada sansürlenmiştim ben yaaaa!!!! blog umu açamıyodum, açsamda kayıt giremiyodum, ondan bu kadar uzun zamandır yazamıyorum.
yetkililere duyrulur!!!!

neden sevgilim varken, taliplerimin oluşturduğu sıra burdan hataya yol olur boyutlara ulaşıyo gerçekten inanılmaz merak ediyorum. acaba ben sevgilim varken gereksizce afrodizak etkili bi hrmon salgılıyorumda yoldn geçen erkekler kokusunu alıp "kadın kadın kadın" diye peşimden mi geliyor??
sayın aslan, götünü kaldırıp kontür almaya üşendiği için son 4 gündür şizo şizo, asla cevap almadığım mesajlar atıyorum. hatta son bi kaç saattir acaba benden ayrıldı da haberim mi yok, yoksa şizofrenmi oldum sapık gibi olmayan bi hayvana mesajlar mı atıyorum sorularıyla boğuşuyodum. neyse sağolsun beyim başkasının facebook u üzerinden benimle iletişim kurdu da, şizofren olduğum korkusundan kurtulum.
ben gün boynca sapık gibi aslana mesaj atarken, sürücü kursumda çlışan eleman hayvanlar gibi yazıldı bana. facebook tan falan eklemiş, msn imi istedi, msn im yok dedim anlamadı denyo. direksyon dersimin saati geldi, kurtuldum dedim. ama haaayııır bu sefer dersi adığım ergen hayvnlar gibi yazıldı, saatlerce allahın unuttuğu bir yerde baş başa oturunca haliyle bi muhabbet dönüyor. o sırada beni evine çağırdı falan. ama bu çocuk çok şirindi la. elimin altında bulunsun. ona da ehliyet çocuk diyim bari. telefonları aldık verdik. kalsın yaaa işime yarar. hiç olmadı bi flört ederiz egomu tatmin eder. çok mu kaşar yapar bu durum beni??? amaaan banane be!!! o aslan beni ilgimi başkalarından bulmaya itti. pislik işte!!
şimdide almışım elime rakımı, yakmışım sigaramı, öğrenci evinde, varrrrooş ötesi pijamamlar, yağlı saçlarım ve biricik dostlarımla içip efkarlanıyorm.
yeni rakı nın yeni reklamı da ağar koyuyo la adama... dertlendim..... skın o lafı deme halil... sakın seni seviyoum diyen her dallamaya inanma "kim ne yaşar kim bilir ki la".... bana sallama rakı lazım aslında ya...

neyse yaaa sizde hoşgeldiniz....

miranda...you are a traitor...

 erkekler arasındaki ortak acı nedir bilmiyorum... mal varlıklarına aldıkları sert bi darbe olabilir. ancak bu her erkeğe olcak biye bi kaide yok o yüzden tam anlamıyla da ortak sayılmaz.
ama kadınlar için ortak bir acı vardır...
bu acı ne bir erkek tarafından terk edilmektir, ne aşktan yana şanssız olmaktır.
bu acı her kadının içinden gelir... bu acı her kadına gösterir kendini... bu bi acı değildir hatta....bi canavardır...
REGLİ AĞRISI!!!!
şu an tamda bu canavarlardan biriyle savaşa hazırlanıyorum. biliyorum çok uzak değil büyük savaş. ve ben tüm silahlarımı kuşanmış durumdayım.
ultra uzun, ultra kalın pedler, majezik, ayakları sıcak tutan anane patikleri....
ama büyük topları savaşın en kritik anına saklıyorum... ilk gece ye...
3 tane aslan gibi savaşçım var.
hasan yavuz, oğuz, ve hayriye... sıcak su torbalarım...
 onlar olmasa naapardım bilmiyorum. biri ayağımın altına, biri belime, biri karnıma. hazırım bekliyorum.
ben iğrenç varroş pijamam, anane patiklerim, altımda bebk bezi kıvamındaki pedimle, iğrenç sivilceler çıkarmış olmama rağmen, hala hayvanlar gibi nutella yiyorum ve "sex and the city" nin bi bölümünü izliyorum.
amına koycam ama haaa!!!! bu kaltaklar 7/24, hastalık, adet ağrısı, göğüs kanseriyle, pijamalı, pijamasız, evde sokakta nasıl bu kadar iyi görünebiliyolar yaaa!!!
ayar ediyolar beni ama!!! onlar insansa ben neyim yaa!!! suratımdaki sivilcelerden yanağımı kaşıyamıyorum ben şuan, miranda adet şuan aboooowww karı taş gibi, toplantılara gidiyo topuklu ayakkabı giyiyo, hiç bi şişme yok vücutta, new york kışında incecik çorabıyla ağrıdan felç olmadan fink atıyo!!! hani ortaktı lan bu acı!! hani hepimiz kız kardeştik!!!! hani sıcak su torbaları hepimizin dostuydu!!! lanet olsun sana miranda!! tiksindim kendimden....

hayvanat bahçesinde 6 ay...

ben yemek yapmayı seven, içindeki anneyi durduramayan, maçtan sonra arkadaşlarının terini silen, hafif dengesiz, son derece şuursuz, tam bir kova kadınıyım. ve evet, aşkın kendisine aşığım!
 benim için, bi sevgilim olmamasından daha beter olan durum nedir? sevgilimin, o ümitler beslediğim, pamuklara sarıp sarmaladığım beyaz atlı prensimin, bi homo sapien olmasıdr.
ben kendimi bi ilişki içinde değilde, bi hayvanat bahçesi içinde hissediyorum biricik sevgilimin hayvanlara olan inanılmaz benzerliğinden dolayı... örneklendirmek gerekirse;
sevgilim, kuşlara benzer...kafanıza ya da hayatınıza ne zaman sıçacakları hiç belli olmaz.
sevgilim, ayılara benzer...severken öldürürler kendileri...
sevgilim, timsahlara benzer. nasıl ki timsahlar dinazorlardan beri hiiiç bi değişim göstermemiş, kendisi de homo sapienlerden beri aynı maşşallah!
sebgilim,akbabalara benzer... en zayıf anında yakalar avını.( bizim ilişkimiz ben sarhoşken başlamış, hatırlamıyorum)
sevgilim,keçilere benzer...asla ve asla geri adım atmaz...
sevgilim,gorillere benzer...onlar kadar kıllı, güçlü ve seslidir.
ve sevgilim aslanlara benzer... iyi bişey yazamycam maalesef. sadece tip olarak inanılmaz bi şekilde aslanı andırıyo.

peki benim bu adamla ne işim var?gerçekten ne işim var? kim bilir? ve sayın aslan hiçbi şekilde benim istediğim erkek profiline uymuyo. nitekim ben esmer severim, kendisi sarışın, ben ço0o0o0k uzun boy severim, kendisi benden 3 santim falan daha uzun, son derece tripkolik, ilgi manyağı bi ergen işte ama işin acı yanı bu ergen 25 yaşında...tek iyi yanı, biscolata starz adamlarına taş çıkartıcak bi vücudu var. ama ben geleneklerine bağlı bi türk kızı olduğumdan mütevellit o vücudu sadece göz zevkime hitap eden bi tors olarak kullanıyorum. ki bunun için ona ihtiyacım yok, açarım 300 spartalıyı izlerim yahşi bebeleri. ayrıca ben gelecekte vajinismus mudur ne boksa kesin ondan olurum, vajinismusluların önde bayrakla koşanlarındanım hatta o kadar korkuyorum seksten, adamda bi libido var, bakarken neler düşünüyosa artık kaşı gözü bi farklı oynuyo, hafta kaç değil günde kaç kez sorusuna çözüm arıyo hayvan!
adamla öpüşürken bi nefes alışı var la diyorum ben boğaylamı öpüşüyorum. aha bi hayvanla daha ortak noktasını buldum!! korkuyorum yaaa!!!! offf.... allahım ya.... 
6 ayde sekiz kere ayrıldı benden. hepsinde kendi geri döndü, özür diledi falan. tamam dedim hepsine. mallık bende! bi kere yapan bi daha yapar! gene terkedicek kesin beni hadi bakalım ne zman! 
akut u çağırıcam. belli ben yıllaaar yıllaaar önce o beynimi bok diye sıçmışım üstüne sifonu çekmişim,yavrum döneee döneee gitmiş uzaklara. istanbul kanalizasyonlarında beynimi arasınlar ulan! akkuuuuuut!